On Küçük Zenci (On Kişiydiler)

Yazar

Agatha Christie’yi bilmeyeniniz duymayanınız yoktur. Polisiye romanların yanı sıra aşk romanları ve tiyatro oyunları da yazan ingiliz asıllı yazar, yarattığı dedektif Hercule Poirot karakteri ile polisiye edebiyatında en önemli isimlerden birisi olmuştur. Yarattığı gizemli ortamlar ve bilinmezlik duygusu ile okuyucuyu kitaba bağlayan ve sonunda sürpriz katil ile herkesi şaşırtan değerli bir polisiye yazarıdır.

Kitap

Orijinal dilde ilk olarak 1939 yılında yayınlanmış olan On Küçük Zenci (On Kişiydiler) isimli kitapta Agatha Christie’nin bilindik tarzı görülmektedir. Olaylar gelişir, siz neler oluyor diye bir dedektif edasıyla anlamaya çalışırsınız ama muhtemelen anlayamazsınız ve sonundaki sürprizle şok olursunuz; olaylar açığa kavuşunca “aaaa hiç farkedemedim böyle olduğunu” dediğinizi duyar gibi oluyorum. En azından ben böyle hissediyorum 🙂 Bu kitapta tam böyle bir kitap. Dedektif kıyafetlerinizi giyip ipuçları peşinde koşmaya, olay mekanını alt üst edip katili aramaya ve maceraya hazır mısınız?

Kısaca kitabın konusuna değinecek olursak; Issız bir adaya davet edilen kişiler, ev sahiplerinin olmadığı bir evde yemeğe otururlar. Sonra olaylar gelişir ve cinayet işlenir. Davetliler birbirinden şüphelenmeye başlar. Adadan kaçmak için yol yoktur; mecburen adada kalıp kendilerini korumak zorunda kalan ve katilin kim olduğunu anlamak için birbirlerinden şüphelenen konukları gergin anlar beklemektedir. Her bir konuğun karanlık geçmişi ve çözülmesi gereken sırları vardır.

Kitap yorumu

Agatha Christie’nin kitaplarını heyecanla, merakla ve bir dedektif edasıyla okumuşumdur her zaman. Elimde mercek her bir ipucunun peşinde koşturuyorum ve tam katili buldum dediğimde ters köşe oluyorum. Belki beni mutlu eden de budur olayların kurgusunu çözememek ve şaşırmak. Neyse ki Agatha ablamız her kitabın sonunda bizi bu dertten kurtarıyor ve her ayrıntıyı açıklayarak bir “oh” dedirtiyor bize.

“On Küçük Zenci” veya diğer adı ile “On Kişiydiler” isimli kitabı okurken topladım valizimi ben de o ıssız adaya gittim, davetsizdim ama yine de gittim 🙂 Bu sefer katili bulacağımdan emin bir haldeyim amma velakin adadaki evde yenen gizemli akşam yemeği ve garip bir şiir benim kendime olan güvenimi alıp götürdü. Yenen yemekten midir yoksa katili yine bulamayacağım hissinden midir nedir bir burukluk çöktü. Fakat kitap o kadar hızlı ve heyecanlı akıyor ki burukluk uçtu gitti yerine merak ve gizem benliğimi kapladı. Katili ha buldum ha bulacağım adadan kaçacağım derken kitabın sonuna geldim ve hiç tahmin edemediğim kişi katil çıktı. Şaşırdık mı? tabi ki şaşırdık ama kitabın bizi şaşırtacak olmasına değil katile şaşırdık. 😀 191 sayfa olan olan kitap bir çırpıda bitiverdi. Kitabı tavsiye ederim.

Blog yazarından bir tavsiye; Hercule Poirot karakteri için, bir ingiliz tv kanalında, “Agatha Christie’s Poirot” veya kısaca “Poirot” isimli 13 sezonluk dizi çekilmiş olup 1989-2013 yılları arasında televizyonda yayınlanmıştır. Hercule Poirot rolünde ingiliz oyuncu David Suchet’i görüyoruz. İngiliz oyuncunun bu karaktere çok yakıştığını düşünüyorum. 🙂 İlgilenenler bu seriyi internetten bulup keyifle izleyebilirler.

Benzer kitap yorumları

Künye

Yazar: Agatha Christie

Sayfa sayısı: 191 sayfa

Çevirmen: Semih Yazıcıoğlu

Özgün Adı :  And Then There Were None (Ten Little Niggers)

Yayınevi: Altın Kitaplar Yayınevi

Arka kapak

Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası’ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur.

Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır.

Konuklar bir süre sonra gizledikleri karanlık sırları birbirlerine anlatırlar. Ve teker teker ölmeye başlarlar…